18 Ağustos 2012 Cumartesi

Teori pratiğin ilk hali ve sonucudur.

Söylem geliştirmek gerek, yürüdüğün yolun haritasını çizebilmek gibi. 
Boş uğraş değildir tek başına eylem ancak teori ve pratiğin yaşama yansıması kişisel bir devrimdir. 
Zaten devrim kişiden başlayan, sınırlı hayata sınırsız mücadele sığdırmak değil midir? 
?
Önce eylem mi vardı, fikir mi? EYLEM!
Eylemle başlanılan yol fikirsizse tıkanır, yol'dan(ş) çıkmana sebep olur. 
Teori pratiğin ilk hali ve sonucudur.
?

9 Ağustos 2012 Perşembe

Yabancılaşma!

Çok içmişsindir, ramazan ayı olması veya cuma gecesi ritüellerine aldırmadan;
bir cilanın vakti diye düşünüp şarap aramaya soyunurken biri usulca uzanıp şunu al deyince ürkersin, "yahu birader sende kimsin, hayırdır"a kalmadan anlatıverir kendini öyle çok derin ama sade: BEN DOĞULUYUM!
Ulan çakal neyinden utandında söyleyemedin memleketini?
Sorgulama dedikçe karşıma çıkan cehalet kurbanı bilki sen varsan değerlidir coğrafyan ancak sen bunun bile farkında olamayacak yaz okulu, vakıf üniversiteli bir küçük burjuvasın.
BU YAZI SADECE SANADIR! şarabımında, keyfiminde içine etmene!

Adıyaman'lı metiner kafasına!

Sarhoş!

Bir sarhoşluk hali sarar bedeni ve nice an'lardan öteleşir;
Şimdi aktivistlik yapıp ötekileştirme meselesine girme!
Bu hal en öte! en sen,en derin..
Öyle bir hal ki; yokluğun varlık kadehini kırmış ve hiçbirisini hatırlamamanın gururunu tanıyan bir çoban sarhoşluğu.
Yok be kardeş yine anlamadın, çoban en değerlimizdir,siz değersizler arasında
Ancak varlık bütünlük çerçevesi kahpeliğinde kalmışsa çoban bile feryatta; ne tat otlu peynirde, ne tat çayda!
Ama kardeş eğer anlamak istiyorsan bu yazmaları;sus ve dinle!Çevrendeki en boktan sesten daha boktan olandır herŞEY.
Varlığım varlıksızlığına armağan olsun; hem varolmak koca bir saçma.